İngilizce Türkçe notlar

İngilizce Türkçe notlar
ingilizce için yararlı olabilecek notlar, umarım faydalı olur.

Cümle kalıpları:

  1. I am now going to put myself into your place.: Şimdi kendimi senin yerine koyacağım.
  2. You are going to place the plates.: Tabakları yerleştireceksin.
  3. My phone says it is goint to rain tomorrow :Telefonum, yarın yağmur yağacağını söylüyor.
  4. The problems are not going to resolve on their own. : Problemler kendi başlarına çözülmeyecekler.
  5. We are going to sell your art to make a living.: Geçinmek için sanatını satacağız.
  6. is he going to want to come with us : Bizimle beraber gelmek isteyecek mi?
  7. I do not know what you are going to ask.: Senin ne soracağını bilmiyorum.
  8. The student is going to achieve what he wants. : Öğrenci istediğini elde edecek.
  9. He has told the police what happened.: o polise ne olduğunu söyledi.
  10. they tell us who they are : Onlar bize kim olduklarını söylerler.
  11. I know whose son you are : Ben senin kimin oğlu olduğunu biliyorum.
  12. What he said is not true.: Onun söylediği doğru değil.
  13. She is the woman whom I hate.: benim nefret ettiğim kadın o
  14. What he said is not true.: onun söylediği doğru değil
  15. This is the village in which my father was born.: Bu benim babamın doğduğu köy.
  16. whom do we pay: biz kime öderiz.

Alıştırma için Bazı cümleler:

  1. each word has its definition: her kelimenin kendi tanımı vardır.
  2. what is the recident for that : onun sebebi nedir.
  3. they came to the same conclusion : onlar aynı sonuca ulaşır.
  4. He has personal reasons : onun kişisel sebepleri var.
  5. The judge reached a conclusion : Hakim bir sonuca ulaştı.
  6. the weight is on the other side : ağırlık öteki tarafta
  7. The definition of family has changed.: Ailenin tanımı değişti.
  8. He tried to prevent the investigation. :Soruşturmayı önlemeyi denedi.
    9.These distances are a measure of the position. : Bu mesafeler pozisyonun bir ölçüsüdür.
  9. The weight is on the other side. : Ağırlık öteki tarafta.
  10. The colors will change in the next edition. : Renkler bir sonraki basımda değişecek.
  11. I do not know which beer he drinks.: Ben onun hangi birayı içtiğini bilmiyorum.

Türkçede her şeye güzel denebilir ancak ingilizcede bu böyle değildir. Güzel anlamına gelen birçok kelime vardır ve bu kelimelerin kullanımı farklılıklar gösterebilir.

  • Beautiful: Göz kamaştırıcı seviyede güzel, fiziksel
    anlamda kullanılabilir.
  • Nice: hoş anlamında veya güzel bir şut derken "iyi
    bir şut" anlamına gelecek olan "Güzel".

    Exciting and Nervous

    Exciting: Dört gözle beklemek anlamındaki
    heyecanlanmak.
    Nervous: Telaşlanmak anlamındaki
    heyecanlanmak.

    Make and Let verbs

    Make ve Let fiilleri kendinden sonra ne gerund (ing) ne de infinitive (to) alırlar. Bunlardan sonra gelen fiiler yalın halde bulunurlar...

  • Will you let him go with his friends?
    Kelime kelime çevrilemeyen cümleler(Kalıp cümleler):
    1. The police are after us: Polisler peşimizde
    2. They had found out everything : Onlar her şeyin farkına vardı
    3. will he get well soon? : O yakında iyileşecek mi?
    4. I will get used to it : ben ona alışacağım
    5. I will pay attention to her : Ben ona dikkat edeceğim
    6. that is why I will swim now : Bu yüzden şimdi yüzeceğim
    7. By then: O zamana kadar anlamında kullanılabilir.
    8. I mean : Demek istediğim
    9. I mean it this time : Bu sefer ciddiyim.
    10. We wanted to call up and answer it personally : Arayıp bizzat cevaplamak istedik.
    11. I mean, haven't you done your own challenge? : Demek istediğim, kendi meydan okumanı yapmadın mı?
    12. Why don't you come by on Sunday? : Pazar günü neden uğramıyorsun?
    13. It's half past ten : Saat on buçuk.
    14. I will think about you : Seni düşüneceğiz
    15. I will count on you : sana güveneceğim
    16. He listened to both sides : O iki tarafı da dinledi.
    17. Not everyone has these opportunities : Herkes bu fırsatlara sahip değil
    18. It is very important to get enough rest : Yeterince dinlenmek çok önemlidir.
    19. If you never give up : Asla pes etmezsen
    20. I used to detest taking naps : Eskiden kısa uyumaktan nefret ederdim
    21. I used to pick my nose : Eskiden burnumu karıştırırdım.
    22. You don't brush your teeth any longer?: artık dişlerini fırçalamıyor musun?
    23. I hope this helps someone else too : Umarım bu başkasınada yardım eder.
    24. Do you mind if I kiss your puppy : Köpeğini öpmemin sakıncası var mı?
    25. go for it : kafana göre takıl
    26. We have talked about nothing but the virus for two years : İki yıldır virüsten başka hiçbir şey konuşmadık.
    27. stick your tongue out : dilini dışarı çıkar
    28. The old woman has lost her sight : Yaşlı kadın görme yeteneğini kaybetti.
    29. I am in debt to you : Sana borçluyum
    30. Is this your opinion: Bu senin düşüncen mi?

Synonyms sentence

  1. Do what you want : go for it

Fatih Furkan Çambel

Hello, I enjoy sharing when I learn something.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *