English Sentences
- He never pays attention.: O hiç dikkat etmez.
- pay attention: dikkat et
- I made an effort to finish the job.: Ben işi bitirmek için çabaladım.
- What are your interests?: Senin ilgi alanların nelerdir?
- He used to win the competitions.: O yarışmaları kazanırdı
- nobody knew the truth: Kimse gerçeği bilmedi.
- I am old, but I am not a failure.: Ben yaşlıyım, ama bir fiyasko değilim.
- Take it easy man: sakin ol adamım.
- Take it easy: sakin ol.
- Calm down: sakin ol.
- Simmer down: öfkeni yatıştır.
- It's up to you now: Artık sana kaldı.
- Cool it: sakinleş
- See you downstairs: Aşağıda görüşürüz.
- Get a hold of yourself: Toparla kendini
- Just chill, relax: sadece sakin ol rahatla
- My son has not to be abroad: Benim oğlum hiç yurt dışında bulunmadı.
- I have just read this book: Ben az önce bu kitabı okudum.
- Since then his behavior is excellent: O zamandan beri onun davranışı harika.
- He only made one attempt: O sadece bir teşebbüste bulundu.
- There was lack food from europe: Avrupa'da yiyecek eksikliği vardı.
- There is no lack of effort: Gayret eksikliği yok.
- She goes in the opposite direction: o ters yönden gider.
- What is the signature for: imza ne için
- She tells him a secret: o ona bir sır verir.
- this is a total failure: o tam bir fiyasko
- I thought that you had found the suitcase.:Ben senin bavulu bulduğunu sandım.
- I had not eaten in days.:Ben günlerdir yememiştim.
- I thought that you had found the suitcase.: Ben senin bavulu bulduğunu sandım.
- He said that he had only come to talk.:O, sadece konuşmak için geldiğini söyledi.